6 Mayıs 2015 Çarşamba

HEDEFİ VURMAK


Yüzmeye başlama noktamızı daha önceki yazılarımın birinde anlatmıştım. Tamamen kör dalışıydı bizimkisi. Hiç bir fikrimiz olmadan, sporculuğu bilmeden atlayıverdik. Amaçsız ve bilinçsizce. Bizimle ilk görüşmeyi yapan hocadan duyduklarımız çok uçuk şeyler değildi gerçi. Kulüp sporcusu olmanın harikalığı, üniversitede burs olanakları, Türkiye Şampiyonluğu, spor disiplini edinmiş çocuk büyütmenin kolaylığı gibi basit şeyler.

Yüzmeye başlayınca anladık ki; 7 yaşındaki çocuklar için bu hayaller ve hedefler hiçbir şey ifade etmiyor. O kadar farazi ve uzak gelecekte kalıyor ki , çocuk amacını ve hedefini şaşırıyor. İlk başlarda onlar için tuttuğu takımın formasını her gün giymek yeterli oluyor  :) ama ilk günlerin heyecanı geçip de her gün her gün aynı yerde aynı şeyleri yaptıklarını farkedince mızıldanmalar başlıyor bittabi. Sizin söylediğiniz cümlelerin hepsi bebelerimizin bir kulağından girip öteki kulağından çıkınca "en iyi çare işi bilene bırakmak" diyip topu hocanın önüne şutladık biz de.

Pedagojik formasyon almış olan hocamız çocuklarımızı bizden iyi tanıyormuş meğerse, bu yaştaki bebelere ne havuç sallayacağını gayet iyi biliyormuş. Hepsi ile teker teker konuşup yapabileceklerini ve yapamayacaklarını kendi kendilerine düşündürerek  hedef belirlemelerini sağladı ilk günden.

"Sen dün şunu nasıl yapıyordun?"
"Bugün daha ne kadar daha iyisini yapabileceksin?"

7 yaşındaki çocuğun zaman çizelgesine oldukça uygun hedefler gerçekleşince ödül mekanizması devreye giriyor ve toplu halde havuzda oyun oynanıyordu. Bunun doğal sonucu olarak çocuklar kendilerini her gün yeni bir şey başarmışçasına mutlu hissediyorlardı. Arada sırada farklı sebeplerle mızıldanmalar devam etse de ( bu başka bir yazının konusu ) ilk yarışlarında herkese madalya verilmesi  hem bizi hem de çocukları çok mutlu etmişti. Bir yanda çocukları sanki dünya şampiyonu olmuşçasına sırıtan ana-babalar, bir yanda hocasını ve ailesini mutlu etmiş kendini dünya şampiyonu zanneden bebeler. Görülmeye değer bir sahne! (Bu yarışlarda son serinin birincisi olan çocuğunu alkışlarken gözlerinden yaşlar akan anneye de saygılar selamlar)

Zaman geçtikçe hedefler ufak tefek değişikliklere uğrasa da  -uzun ve kısa vadede yarış hedefleri/zaman hedefleri/stil hedefleri gibi- bizim aile olarak çocuklarla beraber kendi adımıza koyduğumuz erekler  pek de değişmedi.

Hocaları hala;

"Sen dün şunu nasıl yapıyordun?"
"Bugün ne kadar daha iyisini yapabileceksin?" diyor, biz de 

"Hangi okullarda daha iyi burslu eğitim alabilirsiniz?" diye yönlendiriyoruz okları. 

Bu noktada aile-antrenör ve çocuğun ortak paydada olması çok önemli. Hiçbiri diğerlerine zıt bir noktada durmamalı ki hedefe ulaşılabilsin. Kulübümüzün hocalarında Yasin Atılın tam da bu konu ile ilgili çok güzel bir yazısı var okumanızı tavsiye ederim. Yüzmede Hedef Belirleme ve Aile/Antrenör/Sporcu İlişkisi

Altın kural şu; hedefler sizin değil yüzücünün hedefi. Siz anne baba olarak sadece havuz dışındaki tahtaları gösterebilirsiniz. Hangi tahtaya nişan alacağı ve oku hangi noktaya atacağı tamamen onun elinde. (Havuz içi antrenörün alanı)

Sonuç olarak 6 yılda bizimkiler havuz içinde ve dışında kendi kurdukları hayallleri ve hedefleri %80-90 oranında gerçekleştirdi diyebilirim. (Pardon havuz içi diyerek hocaları adına konuşmayayım :D kızar sonra) Çocuklarım şu anda Türkiye'nin en iyi okullarından birinde burslu okurken ders notlarını da gayet başarılı bir seviyede tutabiliyorlar. Yani anlayacağınız yurtdışında iyi üniversitelerde burslu okumak artık onlar için uzak bir hayal değil. Hem oğlumdan şu cümleleri duymak da doğru zamanda doğru hedefe yürüdüklerinin bir kanıtı gibi geldi bana:

"Anne hani sen yüzmeye ilk başladığımızda iyi okullardan burs alırsınız demiştin ya, ben o günlerin bu kadar çabuk geleceğini hiç düşünmemiştim" dedi ve beni benden aldı kerata.

Biz aile olarak 6 yıl önceki hedeflerimize 3 yıl önce ulaştık. Hocamızın hedefleri kendine kalsın, belki bir gün buradan ayrıca anlatır. Hepimizin yeni uzak ve hayal hedefimiz ise harika bir noktada. 2020'de Tokyo'da bize göz kırpıyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder